İçeriğe geç →

Amo Şeyhmus Korusu, Hatice Seyfioğlu, Ümit Erdem

Amo Şeyhmus’un korusundan bakınca Mardin Kalesi yeşillikler arasında görünüyor. (Fotoğraf: Ümit Erdem)

 

Amo Şeyhmus Korusu, Hatice Seyfioğlu, Ümit Erdem

 

Küresel kapitalist sistem doğal dengeler üzerinde ağır baskı yapıyor, çevresel etkileri hiçbir biçimde hesaba katmadan doğayı tahrip ediyor, tek dikkate aldığı şey kar.

 

Mardin’de bu sistemden nasibini almış kentlerden biri.

Tüketim çılgınlığının yaşandığı çağımızda aşırı betonlaşan kentimizde doğal alanların yok olması gibi, küresel kuraklık sebebiyle mevcut dere ve su kaynaklarının kuruması gibi birçok olumsuz örnekle karşılaşıyoruz. Buna rağmen Amo Şeyhmus - Şeyhmus Erginoğlu’nun  hikayesi gibi içimizi umutla dolduran olaylar da yaşanıyor.

 

Amo Şeyhmus oldukça dik, ağaçsız bir arazide kendi çabasıyla bir koru yarattı. Çam, çınar, defne, badem, kayısı, kiraz, palamut, ıhlamur gibi ağaçlar yetiştirdi. Birçok canlıya yeni yuva yarattı.

Amo Şeyhmus yeni diktiği fidanların arasında, Mardin Ovası’nın önünde poz veriyor. (Fotoğraf: Hatice Seyfioğlu)

Amo Şeymus’un yıllarını adayarak yarattığı koru karşı yamaçtan etkileyici görünüyor. Bu alanın hazine arazisi olması işini biraz kolaylaştırmış. Diğer cephedeki çıplak alanı özel mülkiyet olduğu için ağaçlandıramamış. (Fotoğraf: Ümit Erdem)

Amo Şeymus toprak kaymasını engellemek için taşları kullanarak teraslar oluşturuyor. Yağışlı mevsimde suyun akışını sağlamak için taş duvara küçük kanallar açmış. (Fotoğraf: Hatice Seyfioğlu)

Amo Şeyhmus yeni dikeceği fidanları taşıyor. Yağmurların başlamasıyla birlikte fidan dikim mevsimi de gelmiş. (Fotoğraf: Hatice Seyfioğlu)

Amo Şehmus koruyu suladığı tankeri boyarken civar okullardaki öğrencilerden biriyle sohbet ediyor. Koruluğun hemen üstünde bulunan su tankerini yıllar önce İl Özel İdaresinden temin etmiş. Tankeri yaklaşık beş yüz metre uzaktaki Bab-u Sor çeşmesine kadar döşediği borudan gelen suyla doldurmaktadır. (Fotoğraf: Ümit Erdem)

Amo Şeyhmus kurak geçen mevsimde tankerdeki suyla ağaçları suluyor.  Ayrıca sulama borularını yer yer delerek damla sulama yapmış. (Fotoğraf: Ümit Erdem)

Amo Şeyhmus diktiği her fidanın yanına kurak dönemlerde kullanmak için su dolu bidonlar bırakıyor. (Fotoğraf: Ümit Erdem)

Amo Şeyhmus’un yıllar içinde kendi çabasıyla hazine arazisi üstünde oluşturduğu koruda yaşayan kediyi besliyor. Kedi kimi zaman Amo Şeyhmus’un getirdiği yiyeceklerle kimi zaman da koruda avlanarak beslenmektedir. (Fotoğraf: Hatice Seyfioğlu)

Amo Şeyhmus uzun bir halatla dalları birbirine bağlıyor. Meyveler olgunlaştığı zaman dalların sarkmaması ve kırılmaması için bu önlemi almaktadır. (Fotoğraf: Hatice Seyfioğlu)

Amo Şeyhmus teraslama yapamadığı yamaçlara fidan dikiyor. Böylece heyelan riskini azalmaktadır. (Fotoğraf: Hatice Seyfioğlu)

Ammo Şeyhmus ormanlık alanda giydiği lastik ayakkabıların yamaçlı arazide kaymasını engellediğini söylüyor. (Fotoğraf: Ümit Erdem)

Korudaki elma fidesine iliştirilmiş kağıtta “Ağaç suyu çağırır su hayattır” yazıyor. Bu fidanı Malatya’da çalışan bir öğretmen çift Amasya’dan getirmiş. Kağıtta yazılan cümleyi Amo Şehmus öğretmenlerle sohbet ederken söylemiş. (Fotoğraf: Hatice Seyfioğlu)