Suyun az bulunduğu alanlarda, ağaç gölgeleri buharlaşmayı yavaşlatır. Yeni ekilmiş bir ağaç bile haftada en fazla elli beş litre suya ihtiyaç duyar ve bu suyu doğaya geri bırakır.(6)
Damdaki Ağaç, Emine Bulmuş
Şehir, bir plana göre hazırlanmış, sınırları belli ve nüfusu 10.000 üzerinde olan, çalışan nüfusun çoğunun ticaret, sanayi ve hizmet sektöründe olduğu çok nüfuslu yerleşim merkezidir.
Bir ülkede kırsal alanlardan büyük kentlere doğru iş gücü göçleri dolayısıyla kentlerin büyümesi ve gelişmesi olayına şehirleşme veya kentleşme denmektedir. Demografik anlamda şehir sayısının ve şehirlerde yaşayan nüfusun artmasını anlatan bir kavram olan şehirleşme, sanayi devrimi sonrasında önemli bir kırılma noktası yaşayarak yeni bir boyut kazanmıştır.
Ülkemizde 1950 yılına kadar ciddi anlamda bir gelişme göstermeyen kentleşme hareketi 1950’li yıllardan itibaren Türkiye’nin temel meselelerinden biri olmuştur. Özellikle Marshall yardımlarının etkisiyle makineli tarıma geçiş, üretimi artırırken insan gücüne duyulan ihtiyacın azalmasına yol açmış ve kırsal çözülmeyi başlatmıştır.
1980’lerdeki hızlı sanayileşme hamleleri ve hükümet politikaları ile bu oranlar sürekli şehir lehine değişerek 2020 yılı itibariyle toplam nüfusta köy oranı % 7 şehir oranı % 93 olarak günümüze gelmiştir.
2021 yılı sonunda İstanbul nüfusu 15 840 900 dür. (TÜİK, 2021). (1)
İstanbul’da 1971 yılından 2018 yılına kadar ormanlar % 10, tarım alanları ise % 33,5 azalırken, yerleşim alanları % 409,7 artmıştır. (3)
Kentlere göçle birlikte konut, yol, ulaşım, araç ihtiyacı da yükselir. Bu alanlar karbon salımının kaynaklarını oluşturur. Karbon salımı küresel ısınmanın temel etkenidir.
Güneş’ten Dünya’ya ulaşan radyasyon enerjisinin bir kısmı atmosfer tarafından soğrulur, bir kısmı uzaya geri yansıtılır, kalan kısmı ise yer kabuğu tarafından soğrulur. Dünya yüzeyi ışıma, konveksiyon ve buharlaşma ile ısı kaybeder. Aldığı ve verdiği enerji arasındaki denge Dünya’nın enerji “bütçesini” oluşturur.
İklim değişikliğinin en önemli sebebi; yok edilen yağmur ormanları ve fosil yakıt kullanımı sonucunda ortaya çıkan aşırı miktardaki sera gazlarıdır. Yeryüzüne güneşten gelen ısı toprak tarafından yansıtıldıktan sonra bu gaz kütlelerinin içerisinde sıkışarak atmosferdeki ısının kalıcı olarak artmasına sebep olur. (2)
En sık görülen kanser türlerinden biri cilt kanseridir. Ağaçlar UV-B’ye maruz kalma oranını % 50 azaltır. Ağaçların gürültü susturma etkisi, büyük ölçüde yapraklardan kaynaklanmaktadır ve yalnızca birkaç tane iyi yerleştirilmiş ağaç arka plan sesini % 50 oranında azaltabilir.(7)
Ağaçların yaprakları yaz aylarında Güneş’ten gelen enerjinin sadece % 10-30’unun alt kısımlara geçmesine izin verir. Bu etki ağaç altındaki nesnelerin güneş ışınlarından daha az etkilenmesine ve daha az az ısı yükselmesine neden olur. (12)
Ağaçlar atmosferden CO2 emerek iklimi düzenlemeye yardımcı olur. Ormansızlaşma ile beraber bu etki kaybolur, ağaçlarda depolanan karbon atmosfere salınarak sera etkisine eklenir. (11)
En çok bilinen sera gazı karbondioksittir Ağaçlar karbondioksitin içindeki karbonu emdikten sonra kalan oksijeni atmosfere bırakır. (8) İstanbul’da 1999 depreminden sonra afet toplanma alanı olarak belirlenen dört yüz yetmiş alan şehrin nefes alabileceği yerlerken üç yüz tanesinde ya gökdelenler ya da alışveriş merkezleri yükselmiştir. (9)
Suzanne Simard otuz yıllık araştırmaları sonucu, ağaçların toprağa gömülü kafesli mantarlardan oluşan bir ağ yoluyla birbirleriyle iletişim halinde olduklarını, kaynak aktarıp, savunma sinyalleri gönderdiklerini ispatlamıştır. (17)
Yüksek binaların önlerini kapatması yüzünden, şehirlerin akciğerleri olarak adlandırılan hava koridorlarında dolaşım bozulur. (10)
Doğal örtünün yerini alan binalar, asfalt yüzeyler, özellikle büyük metropollerde hızla artan cam giydirme binaların yansıtma özelliği ile şehirlerde ısı adaları oluşur. Yapılan bilimsel çalışmalarda yerleşim alanı ile hemen yanı başındaki yeşil alanda ölçülen sıcaklıkların mevsimsel değişiklikler gösterse de beş derecenin üzerine kadar çıktığı görülmektedir. (10)
Nichol Janet 1996’ da yaptığı bir çalışmada, ağaçlık alanlar, çimen ve beton yüzeyler için sıcaklık değerlerini belirlemiştir. Buna göre en düşük sıcaklık 28,7 °C ile ağaç gölgesinde tespit edilmiştir. Ortalama yüzey sıcaklıkları sırasıyla ağaçlık alanda 32,9 °C, çimenlik alanda 35,6 °C ve beton yüzeyli alanda 40,7 °C olarak ölçülmüştür. (5)
Ağaçlar ve diğer bitkiler buharlaşma yoluyla soğumaya katkı sağlar. Bitkiler topraktaki suyu kökleriyle alır. Bu suyun bir kısmını terleme ve damlama yoluyla yapraklarından dışarı verir. Bu suyun buharlaşması için bitkinin dışarıdan ısı alması gerekir. Bu işleyiş sayesinde ağaçlar hava sıcaklığının azalmasına yardımcı olur, soğumaya katkı sağlar. (12)
Dünya şehirleriyle ilgili istatistiksel raporlar yayınlayan World Cities Culture' ın son raporunda İstanbul, sahip olduğu yüzde 2,2’lik yeşil alan oranıyla otuz yedi şehir arasında son sırada yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütüne göre önerilen minimum yeşil alan oranı % 9'dur. (3)
Türkiye'deki binaların % 95'i taşıyıcı sistemi beton ve demirden oluşan betonarmedir. 1988 yılında 1,5 milyon m3 olan hazır beton üretim miktarı 2018 yılında 100 milyon m3’ e ulaşmıştır. (14) Dünyadaki CO2 salımının yüzde 8'i beton üretimi esnasında açığa çıkar. (14)
2009-2016 yılları arasında İstanbul’un kuzeyindeki orman alanlarında gerçekleştirilen yol, köprü ve havalimanı projeleri nedeniyle on beş bin hektar orman alanının yok olduğu ve diğer arazi kullanım değişiklikleriyle birlikte 4,4 milyon ton karbondioksitin atmosfere salındığı saptanmıştır. (15)
İstanbul'da il genelinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2022 yılı itibarıyla 7,20 metrekaredir. Ancak semt ölçeğindeki aktif yeşil alanlar 1,30 m²/kişidir. Bu oran, 5 m²/kişi olan standardın oldukça altında kalmaktadır. (4)
Isı adası etkisi, kentlerin yapısal yoğunluklarının artması sonucu ortaya çıkan olumsuz bir mikro klimatik durumdur. Kentlerin kontrolsüz gelişimine bağlı olarak artan sera gazı salınımlarının aşırı artması çevreyi tahrip etmekte, sağlıksız hayat şartlarına yol açmaktadır. (10)
Ağaçlar kokuyu, kirli ve zehirli gazları (azot dioksit, ozon, sülfür) emerler, partikül maddeleri filtreler ve bünyelerinde tutarlar. 1 Hektar çam ormanı havadaki 36.4 ton tozu süzer. (16)
Tek bir elma ağacı ufacık bir toprak alana dikilebilir ve yılda 300 kilo meyve verir. Ağaçlar, insanlar dışında kuşlar ve diğer hayvanlar için de gıda deposudur.
KAYNAKLAR
*1-https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Adrese-Dayali-Nufus-Kayit-Sistemi-Sonuclari-2021
*2- https://www.ecobuild.com.tr/post/ ağaçlandırmanın-doğaya-şehirlere-ve-i̇nsanlığa-faydası
*3- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1501643
*4- https://yaysis.istanbul/planlama-yaklasimi/mekansal-analizler
*5.Nichol Janet E. 1996. High-resolution surface temperature related to urban morphology in a tropical city: a satellite-based study. Journal of Applied Meteorology, 35: 135-146.
*6- https://www.ecobuild.com.tr/post/ ağaçlandırmanın-doğaya-şehirlere-ve-i̇nsanlığa-faydası
*8- https://www.ecocity.center/sosyal-sorumluluk
*10- https://www.meteoroloji.org.tr/gokdelenler-iklimi-ne-kadar-etkiliyor-sehir-isi-ada-etkisi
*12-https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/agaclar-sehirlerin-sicakligini-nasil-etkiler
*13-https://www.thbb.org/media/531827/thbb-%C4%B0statistikler-2020.pdf
*14- https://www.thbbakademi.org/karbondioksiti-emen-beton/
*15-Bartın Orman Fakültesi Dergisi, 2021