İçeriğe geç →

Dilovası, Aysun Ataç

İzmit Körfezi kıyısındaki Diliskelesi Mahallesinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çocuk parkında sanayi tesisleri fonunda hatıra fotoğrafı çektirmek isteyenler için bir platform bulunuyor. 2020 yılında yapılan Park bir boya fabrikasının yüzlerce depolama tankı ve Limanı tarafından çevrelenmiş durumdadır.

 

Dilovası, Aysun Ataç

 

Dilovası, tüm öncelikleri sanayileşmenin ihtiyaçlarına göre şekillenen bir ilçe. Sanayileşme dediğimiz ise durmadan büyüyen, kimyasalları ortalığa saçan, duman çıkaran, gürültü yapan, doğal yaşamı yok eden bir organizma adeta.  İlçe sınırları içerisinde kalan her yer ve her şey sanayi için ve onun ihtiyaçlarını karşılamak üzere işliyor ya da hazır bekliyor. Her ağaç, her insan, her kuş, kaplumbağa, ağaç, ot, çiçek ve görünür görünmez tüm canlılar sıranın kendisine gelmesini bekliyor.

Şehrin yüksek kesimlerinde çok büyük bir alana kurulmuş OSB’lerin yanı sıra atölye tarzı birçok işletme bulunuyor. Daha alçak kesimlerde ise ilçe merkezi ve körfez kıyısında da boydan boya sıralanmış fabrikalar ve iskele yer almakta.

Burası dev bir şantiye görünümünde. Günün her saati fabrika bacalarından çıkan dumanlar, kimyasal kokular, hareket halinde kamyonlar, körfezde manevra yapan yük gemileri, fabrikalara ait onlarca dev tank...

Dilovası’nın genel görünümü alışılageldik bir ilçeden çok farklı. Burası bir fabrika-kent. Var olan işletmelere yenileri ekleniyor. Lojistik destek amacıyla yollar, tır garajları, tanklar, tankerler yapılıyor. İnsan kendisini çaresiz ve yapayalnız hissediyor burada.

İnsanlar, bitkiler ve hayvanlar ilçeye iliştirilmiş gibi. Yapayalnız ve çaresiz...

Dilovası’nda konutlarda yaşayanlar fabrikalardan yükselen dumana maruz kalıyor. Burası vadinin tabanına fabrikalar, tepelerine de konutlar inşa edilmiş bir yerleşimdir. Endüstri kaynaklı hava kirleticilerin solunum yolu enfeksiyonları ve astım başta olmak üzere sebep olduğu hastalıklar TTB’nin Dilovası Sağlık Raporu’nda paylaşılmıştır.  https://www.ttb.org.tr/kutuphane/dilovasirpr.pdf

Mahallelere çok yakın tesislerin bacası sabah saatlerinde tütmeye devam ediyor. Dilovası gibi sanayileşmeden kaynaklı üretim faaliyetlerinin yoğun olduğu yerleşimlerde atmosfere önemli miktarda sera gazı salınmaktadır. Bu gazların salımlarının kontrolsüz şekilde ve hızla artması, küresel ısıtmanın ve iklim değişikliğinin en büyük nedenleri arasındadır.

Sürekli çalışan fabrika bacalarından atmosfere karışan dumanın kokusu rüzgârlı havalarda gözle görülmese bile her zaman hissediliyor. Dilovası merkezde ve köylerde yaşayanlar hiç eksilmeyen kokudan şikâyet etmektedir. Hava kirliliği atmosferik olaylarla taşındığı için sadece oluştuğu bölgede değil uzak yerleşim yerlerinde de etkisini göstermektedir.

İki genç Dilovası’ndan köylerine gitmek için otobüs bekliyor. Şehirde fabrikalar aralıksız üretime devam etmektedir. Küresel ısıtma sebebiyle iklim değişikliğine yol açan sera gazları içinde en büyük oranı karbondioksit oluşturmaktadır. Karbondioksit sanayi faaliyetleri ve enerji üretimi için fosil yakıt kullanımı gibi endüstri temelli insan faaliyetleriyle atmosfere salınmaktadır.

Dilovası’nda bir depolama tesisinin girişinde işçiler vardiya değiştiriyor. İlçedeki birçok düzenleme sanayinin ihtiyaçlarına göre yapılmaktadır. Tesislerin birçoğu İzmit Körfezi kıyısında binlerce metrekarelik alanlara yerleşmiştir.

Diliskelesi Mahallesi’nde boya fabrikasının depolama tankları çocuk parkının ve balıkçı barınağının üstünde yükseliyor. Dilovası Haber Gazetesi’nden Ali Tahir Kaya fabrikanın yangın çıkış kapısını engellediği gerekçesiyle çocuk parkının ve balıkçı barınağının kaldırılmasının planlandığını belirtmektedir.

Dilovası’ndan sadece dokuz kilometre uzaktaki Ballıkayalar Tabiat Parkı hafta sonları çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. Parkın ortasından akan dere üç kilometre sonra Gebze’den gelen Çiftlik Deresi ile birleşerek devamında Dilderesi’ne kavuşmaktadır.

Furkan 12 yaşında, 6. sınıfa gidiyor, Tabiat Parkı’nın ortasından geçen Ballıkayalar Deresi’nde balık tutuyor. Sadece dokuz kilometre uzaktaki Dilderesi’nde ise fabrika atıklarının dereye dökülmesi nedeniyle canlılar yaşamamaktadır.

Antik dönemde Libyssa adıyla anılan Dilovası, Roma İmparatorluğu’nun başkenti olan Nikomedya’ya (İzmit) bağlı bir kıyı kentidir. İzmit Körfezi’nin karşı kıyıya en yakın yerinin Dilovası olmasından dolayı Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları zamanında stratejik öneme sahip olmuştur. Kent 14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçmiştir. 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan üç kemerli taş köprü altmış beş metre uzunluğundadır. Kemerlerinin yüksekliği o dönemde Dilderesi’nin debisine uygun yapılmıştır. Günümüze kadar bakım görmeden ulaşabilmiş olan Mimar Sinan Köprüsü, ilçe sakinlerine göre en büyük hasarı yakın dönemdeki sanayileşmeyle birlikte almıştır. Mimar Sinan Köprüsü Temmuz 2022’de restorasyon için kullanıma kapatılmıştır.

Dilderesi’nin kıyısında birçok sanayi tesisi bulunuyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Su Havzaları Koruma Yönetmeliği’nin 23 (a) maddesine göre “İçme - kullanma suyu havzalarının tüm koruma alanlarında yeni endüstri kuruluşlarına, her türlü̈ depolama tesislerine, düzenli katı atık depolama ve bertaraf tesislerine izin verilmez” denmektedir.

Dilderesi kıyısına kurulmuş bir tesisin şarj atık noktasından dereye endüstriyel atıklar boşaltılıyor. Endüstriyel atıklar, yer altı ve yerüstü sularının kirlenmesinin başlıca nedenidir. Gelişmekte olan ülkelerde birçok sanayi kuruluşu maliyeti düşürmek için atık sıvılarını gerekli şekilde arıtmadan su kaynaklarına boşaltmaktadır. Özellikle kimyasal atıklar ve ağır metaller doğal su kaynaklarını kirletmektedir. Bu kirlilik yöredeki tüm canlıların besin zincirine karışmaktadır.

Fabrika atıkları birden fazla şarj noktasından Dilderesi’ ne karışıyor. The Black Sea (1), 2019 yılında birçok fabrikanın arasından geçen Dilderesi’nde ve denizin kıyı kesimlerinde aldığı örneklerle yaptığı analiz sonucunda birçok kirletici bulmuştur. Kıyı yakınlarında yüksek yoğunlukta kurşun, kadmiyum, krom, demir, mangan ve çinko tespit edilmiştir. Uzmanlara göre bu sonuç “suya denetimsiz olarak kirletici maddelerin bırakıldığının kanıtı” olarak yorumlanmaktadır. (2)

(1) https://theblacksea.eu/about/

(2) https://theblacksea.eu/stories/the-toxic-valley-project/zehir-vadisi-dilovasi/

Bir tarafı fabrikalarla diğer tarafı yolla çevrili olan Dilderesi’nde tavuklar geziniyor.  Dilovası’nda besicilik yapanlar hayvanlarını dereden uzak tutmaya çalışıyorlar. Deredeki kimyasal maddelerin hayvanlarda karın şişkinliğine, deri hastalıklarına kimi zaman da ölümlere sebep olduğunu belirtmekteler.

Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi ve Orhangazi Mahallesi arasında kalan tepede plastik maddeler toprağa karışıyor. Kamyonlarla getirilen atıklar uzun zamandır bu tepeye dökülmektedir. 2019 yılında The Black Sea ve Medyascope ekibinin yaptığı bir araştırmada bu atıkların ısı yalıtımında kullanılan cam yünü olduğu tespit edilmiş, cam yününe karıştırılmış elyaflı alev geciktirici maddenin ise asbest içerdiği belirtilmiştir.

* https://theblacksea.eu/stories/the-toxic-valley-project/dilovasi-asbestli-atik-tepesi/

İklim değişikliği nedeniyle suları azalan ve sanayi tesislerinin atıklarıyla kirlenen Dilderesi’nde oluşan adacıklarda inekler otluyor. Dilovası’nın tam ortasından geçen dere “ıslah” edilerek beton kanal içine alındıktan sonra cılız bir su halinde denize akmaktadır. Dilderesi İzmit Körfezi’nin kuzeyinden Marmara Denizi’ne dökülen akarsuların en önemlilerinden biridir. Toplam on yedi kilometre uzunluğundaki dere sanayi atıklarıyla kirlendiği için Marmara Denizi’ni de önemli ölçüde kirletmektedir.

Diliskelesi’nde şantiye alanları ve sanayi tesisleriyle çevreli sahilde çocuklar denize giriyor. Dünya’da sanayi yoğun bölgelerde kamusal alanların kullanım hakkı daraltmıştır. Servet sahibi olmayan, düşük gelirli kesimlerin kırılganlığını artıran ek unsurlar vardır. Bu kesimler, iklim değişikliğine yol açan uygulamaların sonuçlarından kurtulma yoluna ve olanağına ve ekonomik kaynaklara sahip değildir.    

Ali Tahir Kaya (50) ve İsmail Sami (45) Dilovası Haber bürosunda Ali Tahir’in yayınladığı Dilovası Dergisi’ni inceliyor. Ali Tahir Kaya Şehrin çevre sorunlarını video ve fotoğraf yoluyla uzun yıllardır belgelemektedir. İsmail Sami ise 2007 yılında kurulan ve Dilovası’nın çevre sorunlarıyla ilgilenen Ekos-Der’in başkanıdır. Dilovası’nda doğan Sami bir fabrikada çalışmaktadır. Her ikisi de ilçenin tam ortasından geçen ve sanayi atıklarıyla kirletildiği için canlı barındırmayan Dilderesi’nden balık tuttukları çocukluk günlerini özlemle anıyorlar.

Ali Tahir Kaya Dilovası Gazeteciler Derneği’nde arşivi düzenliyor. Ali Tahir yıllardır kendi imkanlarıyla yaptığı yayınlarla Dilovası’ndaki sanayileşme ve çevre sorunlarına dikkat çekmeye çalışmaktadır. Maddi kaynak bulabildiğinde Dilovası Gazetesi ve Dilovası Dergisi’ni tek başına yayınlayan Ali Tahir son zamanlarda “dilovası.org” internet sitesinde ilçenin sorunlarını dile getirmeye devam etmektedir.

Çerkeşli Köyü girişinde kurulan termik santral, bölgedeki sanayi kuruluşlarına elektrik sağlıyor. Su buharından elektrik enerjisi üretme amacıyla kurulan termik santrallerden atmosfere -yakıt olarak düşük kalitede kömür kullanımından kaynaklı- azotdioksit, kükürtdioksit ve pek çok küçük yapılı partikül madde salınmaktadır. Dilovası’nda kanser ölüm oranlarının Türkiye ortalamasının yaklaşık üç katı kadar olduğu, bölgede açığa çıkan partikül madde oranlarıyla birlikte yapılan bir araştırma TTB Dilovası Raporu’nda belirtilmiştir.

https://www.ttb.org.tr/kutuphane/dilovasirpr.pdf (sayfa 46)