Karaayit Köyü’ne giden Kozak yolu üstünde bulunan demir zenginleştirme tesisinin ağır metal içerikli atık sahası giderek yükselen bir dağ oluşturuyor.(1) 2021 yılında bu yığında iki kez çökme yaşanmıştır. Bu yığınlar çevrede başta su kaynakları olmak üzere tüm canlıların yaşamını tehdit etmektedir. (2) (1) https://gastroeko.com/2021/12/18/ayvalik-karaayit-koyundeki-maden-tesisi-kaynakli-cevre-felaketini-yerinde-gozlemledik/
(2) https://www.jmo.org.tr/resimler/ekler/e49bb14e13ec9b1_ek.pdf https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/375291
Granit, Özlem Günel
Madra Dağı, dev granit kayalarıyla Kozak Yaylası’na uzanır.
Bölge birçok endemik bitki türünün yanı sıra çam fıstığı üretiminin de merkezidir. Ancak 80’li yıllardan bu yana durum hızla değişmektedir. Peş peşe açılan ve ÇED raporu almamak için küçük kapasite artışları yapan yüze yakın taş ocağı ile altın madeni Kozak havzasını tahrip etmektedir.
Hellenistik Dönem’de “suyu bol yerleşim” anlamına gelen “Pinda Assa”dan ismini alan Pindasos, günümüzdeki ismiyle Madra Dağı, büyük bir talanla karşı karşıya.
1980’lerin ortasından itibaren maden şirketlerinin önü peş peşe çıkarılan yasalarla açılmış, yapılan yasal değişikliklerle faaliyetleri kolaylaştırılmıştır.
Bu yıllarda Dağ’ın Bergama tarafında önce Eurogold, sonra Koza; Balıkesir tarafında TÜMAD, Madra’yı kemirmeye, kirletmeye, geri dönüşü olmayan büyük zararlar vermeye başladı. İki altın madeni bir demir cevheri zenginleştirme tesisinin yanı sıra irili ufaklı granit taş ocakları dağın her tarafına yayıldı.
Kozak Yaylası’daki sekiz köyle birlikte havzadaki canlı yaşamı, ekolojik döngü ve biyoçeşitlilik tehdit altında.
Bergama Çevre Platformu sözcüsü Erol Engel, “Sadece Aşağıcuma Mahallesi ve Hacıhamzalar mahallelerinde 30 tane granit ocağı var. Bölgenin 16 mahallesinde ise bu rakam 120’yi buluyor” diyerek tehdidin büyüklüğünü ifade ediyor (1)
Bu işletmelerden her birinin kazdığı alan ve çalışma süresi değişiklik gösterdiği için yıkımın büyüklüğü konusunda sayısal verilere ulaşılamıyor. Şirketlerin maden alanlarını genişletilme talepleri 25 hektarın altında olduğu takdirde ÇED raporu gerekmediği için kazılar küçük açmalarla durmaksızın devam ediyor.
Madra Dağı’nın jeolojik oluşumunda ortaya çıkan granit kayaları Bergama graniti olarak biliniyor ve işlendikten sonra daha çok dış mekan döşemelerinde tercih ediliyor.
Türkiye'de özellikle turistik merkezlerdeki yol ve kaldırım düzenlemelerinde şehir meydanlarında da granit kullanılıyor. Dış piyasada ise Kuzey Avrupa ülkeleri, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine ihracat yapılıyor.
Son yıllarda üretimin önemli bir bölümü Almanya, Avusturya, İsviçre gibi ülkelerdeki projelere yönlendiriliyor. (2)
Ticaret Bakanlığı kaynaklarına göre Türkiye’deki önemli granit rezervleri Ordu, Rize, Trabzon, Balıkesir, Kırklareli, Kırşehir, Bolu, İzmit, Çanakkale ve İzmir’de bulunuyor.
Taş ocakları faaliyeti başladığında ilk önce toprakla birlikte orman ve bitki örtüsünü ortadan kaldırılır. Morfoloji bozulur, erozyon hızlanır, tarım alanları zarar görür. Yeraltı su sistemi bozulur, patlatmaların etkisiyle heyelan ve çökmeler olur. Ocakların yaydığı toz, çevrede yaşayanları ve bitkileri etkiler.
Su Kaynaklarına Etkisi
Taş ocağı faaliyetleri sırasında yer altından aşırı su çekilir. Özellikle orman/bitki örtüsü yok edildiği için ekolojik denge bozulur. Patlatmalarla mevcut su kaynaklarının yolu değişir, sulama ve içme amaçlı yer altı suyu azalır, kuyuların seviyesi düşer.
Toprak ve Tarıma Etkisi
Toprağın ana maddesi kayaçlardır. Kayaçlar olmazsa bitkiler de olmaz. Taş ocakları kayaçları yerinden kaldırıldığı için çevredeki toprak oluşumu durur. Tarım alanlarına komşu olan taş ve mermer ocaklarının tozları bitkilere ve ekili alanlara arıcılık faaliyetlerine zarar verir. Toprağın nemi azalır ağaçlar kurur.
Patlatmaların Etkisi
Taş ocağı yakınındaki evlerde yaşayanlar patlamalardan ötürü endişe kaynaklı travmalarla karşı karşıyadır. Kimi zaman yaralanmalar olur. Patlatmaların yarattığı sarsıntı heyelanlara ve zemin çökmelerine sebep olur. Duvar çatlakları oluşur. Çevreye fırlayan kaya parçaları evlere, ekili alanlara, bitkilere, ağaçlara zarar verir. (3)
Toz Emisyonu ve Hava Kirliliği
Taş çıkarma esnasında oluşan toz emisyonları hem çalışan işçiler hem de bölgede yaşayanlar için toksikolojik etkilere sahiptir. Farklı toz türlerine maruz kalmanın neden olduğu sağlık etkileri kanser, tahriş ve astım gibi reaksiyonların görülmesiyle sonuçlanır. Partikül çapı 10 µm’nin altındaki küçük parçacıklar (PM10), akciğerlere ve kan dolaşımına etki ederek sağlık problemi oluşturur.
Saha koşulları, kaya özellikleri, nem, hava kalitesi, hava akımları ve hakim rüzgarlar, operasyonun boyutu, yerleşim bölgesine yakınlık ve yakındaki diğer toz kaynakları agreganın çıkarılması sırasında oluşan tozun etkisini arttırır. Kil ve toz, suda kısa sürede çökmediği için balıkların ve balık yavrularının solungaçlarına girerek tıkar.
Çıkan tozlar yapraklara konar. Gece nemi ile karışan bu toz gündüz kuruyarak yaprak yüzeyinde kabuklaşır ve fotosentezi önler.
Atık ve Artık Materyalin Yığılması
Eğimli araziye yığılan materyaller hemen veya bir süre sonra kaymakta ve aşağıdaki değerli araziyi veya dere yatağını da kullanılmaz hale getirmektedirler.
Nasıl işletilirse işletilsin taş ocakları toprak erozyonu gibi çevresel bozulmaların hızlanmasına neden olur. Atık ve artık yığınları, oluklar ve sac erozyonundan geriye fiziksel ortamı bozulmuş doğa parçaları kalır. Artık taş ve diğer malzemelerin sel yoluyla aşınması ve taşınması tortuların oluşması ve çökelmesine neden olur. Akarsu, göl gibi yüzeysel su kütleleri ve tarımsal kullanımlarda bu çökeller olumsuz etki yaratır. Taş ocakları, hayvanların otlama alanlarında yemlenmelerini ve serbest dolaşımlarını sınırlar. (4)
Madene karşı eylemlilik 90’ların başında filizlendi, 96’da altın madeni için binlerce ağaç kesildikten sonra kitleselleşti.
Altın madeninin kapatılması için ilk dava 94’te açıldı.
Bölge halkı taş ocaklarının kapatılmasını istiyor. Kozak yaylasının yok olmasını istemiyor ve önemli geçim kaynağı olan çam fıstığını kurtarmaya çalışıyor. (5)
Bilim insanlarının "Ekolojik hassas bölge" olarak değerlendirdiği Bergama Kozak Yaylası'ndaki granit ocağı işletmesi ve kırma eleme tesisine Çevre ve Orman Bakanlığının verdiği çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı, mahkeme tarafından iptal edildi. Mahkeme, bölgenin "benzersiz nitelikte bir jeopark" olduğu yönündeki bilirkişi raporunu kararına dayanak yaptı. (6)
(1)
https://ekolojibirligi.org/akbelen-ormanindan-sonra-kozak-yaylasinda-da-maden-tehdidi-yasaniyor/
(2)
https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/turkiyenin-en-yuksek-kemer-barajinda-son-durum-281121.html
(3)
https://www.temizmekan.com/mermer-ve-tas-ocaklarinin-cevreye-olumsuz-etkileri/
(4)
Kaynak: https://www.polenekoloji.org/tas-ocaklarinin-cevre-isci-ve-canli-sagligina-etkileri
(5)
Köylülerin taş ocaklarına karşı mücadelesinin dökümü için:
https://bianet.org/haber/bergama-altin-madeni-direnisi-topragin-bekcileri-160766
(6)
Köylülerin taş ocaklarına karşı hukuk mücadelesi için:
https://www.evrensel.net/haber/455672/kozak-yaylasinda-tas-ocagi-isletilmesine-mahkeme-dur-dedi
https://izmir.csb.gov.tr/ced-surecinin-sonlandirilmasi-iade-iptal-bergama-duyuru-442727
https://www.egedesonsoz.com/haber/CED-oyunu-tutmadi-Bakanlik-tan-Kozak-karari/1166517
https://dspace.balikesir.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12462/4436/alper-uzun.pdf?sequence=1&isAllowed=y