İçeriğe geç →

İçinden Balık Geçen Ev, Yusuf Aslan

Bizimyüzün Deresi ve Ötekiyüzün Deresi’nin arasına kurulmuş Çörmü Köyü’nün demir madeni tepesinden görünümü.

 

İçinden Balık Geçen Ev, Yusuf Aslan

 

Size anlatacağım “İçinden Balık Geçen Ev” benim hikayem.

Göletlerinde yüzme öğrendiğimiz, Hasan Emminin değirmeninden taşan sularda çimdiğimiz, buğday yıkadığımız, bağımızı bostanımızı suladığımız derelerin suyu çekildi.

Dağlarda pınarlar, derinlerine inilen kuyular kurudu.

Yağmurda, evin önünden çalı süpürgesiyle süpürülen kurbağaların sesi kesildi. Sığırcıklar kayısı yemeye başladı.

Madencilerin işaretlemediği alan kalmadı, ocaklar açılmaya başladı.

Kadınların öncülüğünde direnişler yapıldı.

“İçinden balık geçen” çocukluğumun evi artık yok.

Doğayı talan eden açgözlü sermaye baskıcı yönetimler eliyle sömürüyü, savaşları, göçleri çoğaltıyor, iklim krizini büyütüyor.

Küresel ısınmanın sonuçları en çok yoksul ülkeleri ve ülkelerin yoksullarını vuruyor.

Krize en az katkısı olan yoksullar bu felaketlerden daha çok etkileniyor.

Tıpkı benim köyüm gibi.

TAKDİM:

Bir zamanlar içinden balık geçen evin bulunduğu köyün haritasına her mevsim akan dereleri, köyün ihtiyacını karşılayan çeşmeleri, bahçemizin kenarındaki çaygarayı (kaynak), derenin karşı yamacındaki pınarı çizdim. Bu haritaya 2000’li yıllarda maden ocakları eklendi. Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan harklar her baharda bozulur, imeceyle onarılırdı. Çocuklar değirmenin artık sularında çimerdi. Pınar, çeşmeler, harklar çoktan kurudu, Bizimyüzün Dere gibi Öteyüzün dere de yaz boyunca akmıyor.

Anam Sultan ve ablam Fadime, bir zamanlar içinden balık geçen duvarları taş ve kerpiçten yapılmış evin önünde oturuyorlar. Hemen bitişiğe yapılmakta olan iki katlı betonarme binanın inşaatı bitinceye kadar bu evde oturmaya devam ettiler. (2017)

Abim Cuma, kahvaltı öncesi tavuk, kaz ve ördeklerini yemlemekten dönerken bir zamanlar içinden balık geçen evin samanlığına bakıyor. Hark (toprak kanal) yazları samanlığın içinden geçmekteydi.

Abim Cuma, bir vakitler içinden balıkların geçtiği evin önündeki harka (toprak kanal) dolan suyu geçiyor. Yağmur sonrasında bu alanlara doluşan kurbağalar evin içine girmemeleri için çalı süpürgeleriyle uzaklaştırılırdı. Toprak kanal, 1980’li yıllara kadar köyiçinden geçer, yaklaşık yedi kilometre boyunca bahçelerin, bostanların, yoncalıkların ve hayvanların su ihtiyacını karşılardı. 2018 yılında bu evin bitişiğine iki katlı betonarme bir ev yapıldı. Abim Cuma emekli olduktan sonra köye yerleşti.

KİŞİLER:

Ablam Fadime: Ablam yem fiyatlarının artması nedeniyle kışa girmeden kesilmesine karar verilen keçilerden Dik Boynuz’a yem veriyor. Yakın zamana kadar çok sayıda hayvan kış boyunca dışarıdan yem almadan köylünün ürettiği yemlerle beslenmekteydi.

Anam Sultan: Alzheimer olan anam Sultan Aslan (90), yanından ayırmadığı telefonuyla öğlen uykusuna devam ediyor. Yedi çocuk sahibi olan anam, on yıl önce ölen babam için ve onun gidip geldiği dağlar, bahçeler için türküler yakıp söylerdi.

Abim Cuma: Abim, Tavuan mevkiindeki bahçeye giderken yolda kalan arabasını tamir ediyor. 27 yaşında olan Kartal model araba (namı diğer Kırmızı Mercedes) sık sık bozulmaktadır. Abimin kullandığı 1 minibüs ve 1 Kartal hurdaya ayrıldı.

Ben: Sulama mevsiminin bitmesi ve yağmurların yağması sonucu yükselen kuyuya kuşların düşürdüğü elmaların fotoğrafını çekiyorum. 1985 yılından bu yana açılan elli kadar kuyu ve artezyene ek olarak son beş yılda yağmur ve kuyu sularını depolamak üzere 2-5 ton kapasiteli, plastik tabanlı beş havuz (sarnıç) yapıldı.

YAŞAM:

Herkesten erken kalkan ablam, akşamdan kalma külü boşaltmak üzere pöslüğe gidiyor. Evin içinden balık geçtiği zamanlarda, dağlardan toplanan ve evdeki hayvan artıklarından yapılan tezekler yakıldıktan sonra pöslükte biriktirilen potasyum zengini küller, tarlalarda gübre olarak kullanılıyordu.

Alzheimer hastası olan anam Sultan Aslan, Kuşadası’ndan ziyarete gelen torunu Sultan, yanında kaldığı kızı Fadime ve Mersin’den gelen kızı Altınay’la birlikte telefon başında. Kuşadası’ndaki kızı Tülay’la konuşan anam ikisi erkek olmak üzere yedi çocuk sahibidir.

Ablam Fadime ve kuzen eşi Melek, ekmek aldıkları sırada satıcının balıklarını kapıp kaçan kedilere gülüyor. Evin içinden balıkların geçtiği vakitlerde köye gelen çerçilerin ürünlerinde ambalaj çöpü çıkmazdı.

Köyde kalan son halı tezgâhında Halime Aydın eşi Yusuf’la muhabbet ederek halı dokuyor. Evin salonu çeşitli dokuma örnekleriyle süslemiş. Suların bol ve yem sıkıntısının çekilmediği dönemlerde her evde halı-kilim tezgâhları vardı. Dokumalarda kök boyayla renklendirilmiş yün kullanılırdı.

Cem akşamı için kadınlar imeceyle yemek ve ekmek pişiriyorlar. Günlerce süren bu çalışmada komşuların variyetlerine göre getirdikleri malzemeler kullanılarak yapılan yemekler her ailenin ihtiyacına göre bölüşülmektedir.

Abim Cuma, akşam yemeğinden sonra Yusuf Aydın’ın Gece Kahvesinde arkadaşlarıyla okey oynuyor. Köyde bulunan iki kahveden biri gündüz diğeri gece açılmaktadır.

Halam Havva Aslan, Cemevi’nde yapılan Abdal Musa Cem’inde bir konuda dedeye itirazını dile getiriyor. 2013 yılında yapılan bu cem kırk yıl sonra gerçekleşmişti. Kente göç ve gençlik hareketlerinin etkisiyle araya uzun bir zaman girmişti, bir daha da yapılamadı.

Ablam Fadime kahvaltı sonrasında saçlarını boyuyor.

Çörmü Köyü’nden bir grup kadın haziran başında kurumuş olan Ötekiyüzün Deresi üzerindeki köprüden geçerek yağmur duası için Deli Veli Ziyareti’ne gidiyor.

Kuraklığın sürmesi üzerine yağmur duası için Deli Veli Ziyareti’ne giden köylüler hatıra fotoğrafı çektiriyor.

OLAY:

Ablam Fadime ve Kuşadası’ndan ziyarete gelen yeğenim Sultan, on yıl önce ölen babamın mezarını ziyaret ediyor. Babam Hüseyin Aslan, bir zamanlar içinden balık geçen evin önündeki bahçemize diktiği kayısı ağaçlarının her birine çocuklarının ve anamın adını vermişti. On yıl önce o ağaçlardan birinin altında yaşamını yitirdi. Köy civarındaki madenler ve göletler nedeniyle sular çekildiği için kayısı ağaçlarının çoğu kurudu.

Sulama harkının kurumasıyla birlikte Hacı Veli Aslan’ın bahçesinden geriye sadece bir kayısı ağacı kaldı. Bahçenin alt kısımları da süreç içinde sel nedeniyle tahrip olmaya devam etmektedir.

Bir zamanlar içinden balık geçen eve giden toprak kanalın başlangıç noktasındaki kaynaklar, dere üzerine yapılan göletler nedeniyle köyün Otluhan mevkiinin su ihtiyacını kaşılayamıyor. Toprak kanal, 1980’li yıllara kadar buradan başlayarak köy içi dahil olmak üzere yaklaşık yedi kilometre boyunca bahçelerin, bostanların, yoncalıkların su ihtiyacını karşılıyordu.

Oravı mevkiindeki tarlamızın kıyısından geçen Tohma Suyu üzerinde yapılan HES regülatörü su tutmaya başladıktan sonra, bahçeler ve çoğu kayısı olan kesilmemiş ağaçlar su altında kalıyor. 4 bin dönümlük sulanabilir tarımsal arazinin yok edileceği iddiasıyla açılan davada, Malatya İdare Mahkemesi ve Danıştay çevre halkını haklı bulduğu halde, Malatya Valiliği tarafından verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararı doğrultusunda işletme inşaatını sürdürmüştür. Karakaya Barajına dökülen ve oradan Fırat Nehri’ne karışan Tohma Suyunun başladığı havzaya Kangal Termik Santrali kurulmuştur.

Anam Sultan Aslan’ı Sivas’a doktora götürmek üzere yola çıkan Ablam Fadime ve abim Cuma Bizimyüzün Dere üzerinde inşa edilen Mescit Göleti’nde mola veriyor. Sınırlarımıza on beş kilometre uzakta olan ve yirmi yıl önce su tutulmaya başlayan göletten köyümüz hiç yararlanamadığı gibi bu gölet kuraklığın önemli nedenlerinden biri olmaktadır.

Bir inek köyün Yüce mevkiinde kaynağı kuruduktan sonra içi taş doldurulmuş bir yalağın üzerinden geçmeye çalışıyor. Komşu köylerdeki hayvanlar için de önemli bir yayılım alanı olan bu mevkide taşıma suyla doldurulan yalaklar yapıldı.

Kaz ve ördekler, bir vakitler içinden balık geçen evin önünde şebekeden sağlanan suyu içiyor. Evin etrafında bulunan beş farklı su kaynağının tamamı kurumuş.

Veli ve eşi Bağdat Aslan, birincisi kuruduğu için ikinci defa daha derin bir kuyu açmak için su arıyorlar. Bu kuyu dere boyunca elli metre içinde açılan üçüncü kuyu olacak.

Kuruyan derenin kenarında bulunan bahçenin ihtiyacını karşılayabilmek için beş yıl önce yapılan köyün ilk plastik tabanlı havuzu, kuyuya ve sonra açılan artezyene rağmen doldurulamıyor. Yusuf Aslan’a ait bahçenin su ihtiyacı kuraklık öncesinde harktan (toprak su kanalı) sağlanmaktaydı. 1985 yılından bu yana, elli civarındaki kuyu ve artezyene ek olarak son beş yılda yağmur ve kuyu sularını depolamak üzere 200-500 ton kapasiteli, plastik tabanlı beş havuz yapıldı.

Ablam Fadime Aslan (69), görevlinin sayaçları okuduktan sonra kendisine ilettiği su faturasını inceliyor. Malatya’nın büyükşehir olmasından sonra, mahalle statüsüne dönüştürülen köyün daha önce ücretsiz olan sularına ilk fatura gelmektedir. Köyde su yetersiz olduğu için, geçen yaz boyunca muhtarlıkça kısıtlama uygulandı.

Kıt olan içme ve kullanma suyunun kimi köylülerce bostan sulama işinde kullanılması nedeniyle evinde suları akmayan Hasan Aslan, Muhtar İbrahim Aslan ve diğer köylülerle tartışıyor. İlk defa bu yaz uygulanan su kesintisi, köylüler arasında çeşitli tatsızlıklara neden oldu.

Abim Cuma Aslan, ablama mahkeme evrakı imzalatıyor. Maden şirketlerinin Tavuan mevkiindeki bahçemizin ortasından yol geçirmesi üzerine uğradığımız zararla ilgili dava açacaklar. Bahçemizle sınır olan maden çalışmaya başladıktan sonra babamın diktiği yüz kadar kayısı ağacı kurudu ve kesildi, cevizlerden ürün alınamadı.

Abim Cuma Aslan, maden şirketlerinin ortasından yol geçirdiği Tavuan mevkiindeki bahçemizin uğradığı zararla ilgili açacağımız dava konusunda kuzen Cavit ile durumu değerlendiriyor.

İki yıldır uygulanan su kesintisi konusunda Muhtar İbrahim Aslan’ın çağrısıyla Cemevi'nde yapılan toplantıda çıkan tartışmanın büyümesi üzerine Temam Zengin salonu terk ediyor. Malatya’nın büyükşehir olmasından sonra, mahalle statüsüne dönüştürülen köyün ücretsiz olan içme ve kullanma suyu 2021 Kasım ayından itibaren ücretli hale getirildi.

SONUÇ:

Kara yolundan geçmeye çalışan bir ayı araba çarpması sonucu ölüyor. 1990’lı yıllardan sonra domuzlar ve sincaplarla birlikte bölgede ilk kez ayılar görülmeye başladı. Madenler nedeniyle yaşam alanları daralan ve doğadaki besin kaynakları tükenen yaban hayvanları yerleşim alanlarına girerek yiyecek aramaya başlamışlar. Köyde tahıl üretiminin neredeyse durma noktasına gelmesi sonucunda sığırcıklar, alışkanlıkları olmadığı halde kayısı yiyorlar. (Fotoğraf: Ali E. Durak/Çiftçi)

Maden ocaklarıyla sınır olan bahçemizdeki kurumuş kayısı ağaçları, odun haline getirilerek bir zamanlar içinden balık geçen eve depolanıyor. Maden ocaklarının çalışmasıyla birlikte bahçedeki iki su kaynağından biri tümüyle kurudu diğeri ise kurmak üzere. Bu süreçte babamın bahçemize diktiği yüze yakın kayısı ağacı sulanamadığı için kesildi.

Çörmü Köyü’ne yedi yüz metre mesafedeki demir madeni ocağında bulunan akaryakıt tankeri ve pompa terk edildikleri alanda çürüyor.

Demir madeni işletmelerinden birinde terkedilmiş yakıt tankeri yağ sızdırıyor. Çevre sorunu yaratabilecek çok sayıda iş makinası ve benzeri atıklar maden sahalarında atılı durumda. MALÇEP (Malatya Çevre Platformu), Malatya ve ilçelerinde maden için 838 ÇED başvurusu olduğunu açıkladı.

Tarlamızın kıyısından geçen ve başta balıklar olmak üzere birçok türün ölmesine neden olan Tohma Suyu, Kangal Termik Santralının atıklarıyla kirletiliyor. İnönü Üniversitesi’nden Hidrobiyolog Yrd. Doç. Dr. Didem Gökçe’nin yaptığı “Tohma Suyu Havzası’nın Hidrobiyolojik Yönden Araştırılması ve Ekosistemin Değerlendirilmesi” projesi kapsamında hazırlanan raporda, Tohma Çayı’nın son varış noktası olan Karakaya Baraj Gölü’nü de ciddi biçimde kirlettiği ve ekolojik dengenin tehdit altında bıraktığı belirtiliyor. Malatya’nın önemli su kaynaklarından olan Tohma Çayı, Dünyanın sayılı “sınır aşan su havzalarından” olan Fırat Nehri’ni beslemektedir.

Demir madenin köy deresi kenarına kurulmuş tesisinde yapılan zenginleştirme çalışmasında Tohma Çayı’nın suyu kullanılıyor. İnönü Üniversitesi’nin araştırmasında yılda 980.000 ton cevher işleyen madenin atıkları çevreye ve dere yatağına dökülmektedir.

Demir madenin köy deresi kenarına kurulmuş tesisinde yapılan zenginleştirme çalışmasında atıklar çevreye dökülüyor.

Bir zamanlar içinden balık geçen evin bahçesinde bulunan ve köyün önemli kaynaklarından biri olan çaygaranın suyu çekildikten sonra, yerine açılan kuyu da kuruyor.

Abim Cuma’yı Cem Evi’ndeki cenaze töreninden sonra defnedenler kabristandan dönüyor. Abim, 25 Nisan 2023’te yolculuk sırasında Amasya’da kalp krizinden yaşamını yitirdi. Anam Sultan, 3 Haziran 2022 tarihinde aramızdan ayrılmıştı.

Demir madenine bitişik olan bahçeyi kontrol etmek için gelen ablam topladığı kır çiçekleriyle birlikte, arazimize yeni dikilmiş “kurşun-çinko sahası” levhasının önünde poz veriyor. Maden işletmesi bu levhalar konusunda köy halkı bilgilendirmemiş, bir oldu-bitti ile karşı karşıya kalınmıştı. “Malatya’da son dört yıl içinde yapılan 814 yeni (ÇED) başvurusu sayesinde alınan yeni ruhsatlarla altın, demir, bakır, kurşun olmak üzere çeşitli madenler için aramalar yapılacak/yapılıyor. Şimdiye dek “ÇED gerekli değildir” raporu verilen başvurulardan kırksekizi ilçemiz Kuluncak ile ilgilidir.” *

*03 Eylül 2021-Bianet / Malatya Çevre Platformu açıklaması.