Her tür bitkinin, yaprağın, dalın benzeri plastik olarak Çin´de üretilmekte ve paketler içinde toptancı firmalara sevkedilmektedir.
Plastik Çiçek, Emine Bulmuş
İtalya’da 12. yüzyılda ipek ipliklerinden üretilmeye başlanan yapay çiçeklerin yolculuğu 1970’lerde sentetik elyaf üretimiyle birlikte bambaşka bir boyuta geçti. İlk plastik çiçekler ve ağaçlar bu yıllarda görülmeye başladı.
Sentetik elyaflar kimyasal elementler ve bileşiklerden oluşturulan polimerlerden üretilir. “Doğal” olan hiçbir yanı yoktur ancak doğayı taklit eden plastik çiçekler üretilir.
Plastik, petrokimya sanayinde petrol veya türevlerinin ham madde olarak kullanılması ve bunların kimyasal dönüşümleri sonucu elde edilen bir maddedir. Dünyada plastik üretimi 1950’den beri her yıl artarak devam etmiştir. 1950’den beri dünya çapında 8 milyar ton plastik üretilmiştir. Her plastik ürünün doğada çözünmesi için 100-400 yıl arası süre gerekmektedir.
Polyester, tekstilde en fazla kullanılan sentetik elyaflardandır. Petrolün yan ürünlerinden biri olan polietilenteraftalat’ (PET) yaklaşık 260 derecede erir. Eriyik halindeyken havayla temas etmeden saç telinden daha ince deliklerden oluşan “düzelere” pompalanarak elyaf çekimi gerçekleştirilir.
Günümüzde yapay çiçekler ağırlıkla polyesterden üretilir. Yine eriyik haldeyken bir tur kumaş formu olan dokusuz yüzey şekline getirilen polyester, içine konulduğu kalıpların şeklini alır. Boyama, vernikleme gibi işlemler sonrasında rengârenk, çeşit çeşit çiçekler, yapraklar elde edilir.
Çin, Dünya’nın en büyük plastik çiçek üreticisidir. Türkiye´de plastik çiçek üretimi yoktur, ithal edilen yaprak, çiçek, dal parçaları monte edilerek sentetik bitkiler imal edilir.
Bugün 192 ülkenin toplam nüfusu tarafından doğaya atılan atıkların yaklaşık %11’ini plastikler oluşturmaktadır. Her sene 400 milyon ton plastik çöp çıkmaktadır. Petrokimya endüstrisinin küresel ısıtma sürecini hızlandırdığı, plastiğin doğal hayata ölümcül etkileri olduğu, denizleri ve okyanus diplerinin plastik atıklarla kapladığı, hayvanların ve insanların bedeninde de partiküllere rastlandığı bilinmektedir.
Plastiğin çözünmesi sırasında açığa çıkan metan ve etilen gibi sera gazlarının küresel ısıtmanın hızlanmasına yol açan en büyük etkilerden biri olduğu biliniyor.
Ağaçları keserek, tarlaları, bağları bahçeleri binalar ve yollarla doldurarak doğadan hızla uzaklaşıyoruz. Aramıza betonlar ve asfaltlar koyuyoruz. Çevremize giderek yabancılaşırken yaşadığımız mekânlara doğa süsü vermeye çalışıyoruz.
Sadece görsel etkinin peşindeyiz. Bitkilerle birlikte yaşamak yerine, sulama, bakım gibi zahmetlere girmeyeceğimiz çözümleri tercih ediyoruz. Plastik ağaçlar, çiçekleri yaşadığımız, çalıştığımız alanlarda giderek çoğalıyor.