İçeriğe geç →

Sera Tarımının Öteki Yüzü, Ömer Acıoğlu

Plastik malzemeler seralarda hem üst örtüsü olarak hem de zeminde kullanılıyor. Bölgedeki seraların tamamı plastik malzemeler ve kimyasal pestisitlerle üretim yapmaktadır.

 

Sera Tarımının Öteki Yüzü, Ömer Acıoğlu

İklim koşullarına bağlı kalmadan ışık, ısı, nem gibi faktörlerin kontrol edilebildiği, plastik ya da cam örtülü ortamlarda yapılan çiftçilik faaliyetine sera tarımı deniyor. Seralar çelik konstrüksiyon üstüne genellikle plastik örtü ve plastik iplerle kuruluyor

Günümüzde, plastik kullanımı hayatın her alanında önemli ölçüde artmıştır. Özellikle tek kullanımlık ürünler plastik atıkların miktarını çoğaltmaktadır. Plastik atıklar yıllar boyunca toprakta kalabilir, çözünmeye başladıktan sonra da partikül halde varlıklarını sürdürebilirler.

Türkiye’de sera tarımı 1940 yılında Antalya’da başlar, kısa süre sonra Akdeniz kıyıları başta olmak üzere ülkenin birçok yerinde uygulanır.

Seracılar örtü malzemesi olarak kullandıkları plastikleri birkaç yılda bir değiştiriyorlar ve tekrar kullanılabilir olan kısımları ayırarak geri kalanları dönüşüm için hurdacılara satıyorlar. Ancak kimi zaman plastik sera örtüleri çeşitli sebeplerle toplanmıyor ve yıllar boyunca arazide kalabiliyor.

Yapılan araştırmalar sera atığı plastiklerin %64'ünün uygun şekilde bertaraf edildiğini %36'lık kısmının ise doğaya terk edildiğini ya da çevre ve insan sağlığı için tehlikeli olabilecek şekilde yakarak yok edilmeye çalışıldığını belirtiyor.

Bu belgesel hikayede ele alınan bölge, Mersin-Tarsus arasındaki sahil şeridinde bulunan Karaduvar, Kazanlı, Adanalıoğlu Bahşiş, Kulak köyleri ve civarıdır. Hem iklim hem de toprak açısından son derece verimli olan bu topraklara kurulan seraların örtü malzemesi %90,5 oranında plastiktir. Seralarda yetiştirilen fidelerin tutunması için naylon ipler kullanılır. Bu iplerin her yıl yenilenmesi gerekir ancak plastik örtüler geri dönüşüme gönderilebilirken ipler doğaya terkedilmektedir. Yine seralardaki üretimin ayrılmaz parçası olan zirai kimyasalların kutuları ve torbaları da plastik esaslıdır ve onlar da “doğadaki atık” olmaktadır.

Tarım arazilerinin yakınında bulunan Karabucak Ormanları ile sahil de bu petrokimya temelli kirlilikten nasibini almaktadır.

Doğaya bırakılan plastikler 1000 yılda, alüminyum kutular 10-100 yılda, plastik kaplı kutular 5 yılda, portakal kabuğu 6 ayda, sakız 5 yılda, pil 100 yılda, plastik torba 10-20 yılda, plastik tabak 500 yılda, kâğıt 2-5 ayda, pet şişe 400 yılda ayrışmaktadır.

Kaynakça:

Türkiye Tarımsal Araştırmalar Dergisi http://dergi.siirt.edu.tr/index.php/ziraat (Antalya’nın Kepez İlçesinde Geleneksel Sera Üretiminin Özellikleri : Uğur GALE, Yüksel TÜZEL* , Gölgen Bahar ÖZTEKİN)

Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 10 (2):22-33, 2015 (Sera Yetiştiriciliğinde Kirletici Faktörlerin Belirlenmesi: Denizli İli Örneği, Selman GÜZEY Atılgan ATILGAN)

Sürdürülebilir Tasarımı Yaklaşımı açısından Biyoplastiklerin İncelenmesi: Dr: Öğr. Üyesi Esin DÜZAKIN)

Türkiye’de Kullanlan Ziraai İlaçların Sağlığa etkileri: Hacer GÜL (Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniv.Tez Çalışması)

Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2019 Cilt: 38-2 ( Mersin İli Adanalıoğlu Bölgesindeki Seraların Tarımsal ve Yapısal Yönden İncelenmesi ve Geliştirilmesi Üzerine bir Araştırma: Deniz SOLMAZ, Dr. Öğr. Üyesi Burçak KAPUR)

Tarım Makinaları Bilim Dergisi  2006 (2) 4, 285-292

Mustafa Kemal Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi 24 (Özel Sayı):51-60, 2019

Plastik örtülü seralarda kullanım dışı kalmış örtüler toprağa karışıyor.

Köy yerleşimine yakın bir serada geri dönüşüme gönderilmeyen plastik örtüler doğaya terkediliyor.

Hasat toplandıktan sonra terkedilmiş serada kalan taban plastikleri toprağa karışıyor.

Sera tarımı yapan Ramazan Bey karpuz ekiminde kullandığı naylon fileleri inceliyor. Fazla yıpranmamış olanları tekrar kullanacak.

Kadınlar seralarda yeniden kullanılabilecek durumdaki plastik örtüleri tamir ediyor.

Adanalıoğlu ırmağının kenarındaki seralarda çalışan tarım işçileri plastik örtülü çadırlarda yaşıyor.

Adanalıoğlu Irmağı’nın kıyısı seralardan ve insan faaliyetlerinden arta kalan plastik atıklarla kaplanıyor.

Seralardaki bitkilere uygulanan pestisitlerin ve tek kullanımlık plastik ambalajların atıkları endüstriyel kirlilik kaynağı oluşturuyor. Pestisitler doğrudan ve dolaylı olarak tüm canlıların yaşamını olumsuz etkilemektedir. Dünya sağlık örgütünün (WHO) 1995 yılında yayınlanan raporuna göre, her yıl dünyada yaklaşık 1 milyon insan pestisit sebebiyle zehirlenmekte, 20.000 kadarı da ölmektedir.

Biber fidelerinin tutunabilmesi için seranın üst kısmına gerilen tellerden naylon ipler sarkıtılıyor.

Hasattan sonra sökülen seradan arta kalan naylon ipler doğaya terkediliyor.

Adanalıoğlu Irmağı’nın kıyısında hayvanlar otluyor. Çevredeki seralarda kullanılan naylon ipler ve plastik atıklar su yatağının kıyısında biriktiriliyor.

Toplanan naylon ipler yakılıyor. Yanmayan ipler zamanla dereye karışacak.

Her yıl devam eden bu döngüde bölgedeki göletler naylon iplerle dolduruluyor. Atıklar bir süre sonra koku yaymaya başlayacak.

Seralardan arta kalan naylon iplerin külleri bir göleti dolduruluyor.