İçeriğe geç →

Suğla’nın Suları Çekilince, Aysel Altun – Nejla Can Güler

Suğla Gölü kurudukça, balıkçı kayığı gibi iskele de sulardan uzaklaşıyor.(Fotoğraf: Aysel Altun)

 

Suğla’nın Suları Çekilince, Aysel Altun – Nejla Can Güler

 

"...Ülkemizde mevcut suyun % 72’si tarımsal sulamada, % 16’sı içme-kullanmada ve % 12’si de sanayide tüketilmektedir. Türkiye‘de yılda kişi başına yaklaşık 1.570 m³ su düşmektedir. Mevcut nüfus artışı ve su tüketim miktarına göre önümüzdeki yıllarda bu rakam daha da küçülecektir. Dünyadaki su zengini ülkelerde kişi başına düşen yıllık su miktarı 10.000 m³‘ün üzerindedir. Özetle, Ülkemiz su potansiyeli bakımından zengin değildir...

Konya Kapalı Havzası, Türkiye‘nin toplam alanının yaklaşık % 7’sine denk gelen 53.850 km2‘lik bir alanı kaplamaktadır ...

Son 15-16 yıldır yağışların uzun yıllar ortalamasına göre azlık göstermesi, gün geçtikçe sayıları artan sondajlar, ekonomik olmayan/bilinçsiz sulama teknikleri, tarımda hatalı bitki deseni seçimi ve jeoloji mühendisi müşavirliğinin de açılmaması nedeniyle, gerekli koruma tedbirleri alınmamasından dolayı kullanıma elverişli yeraltı suyunun niteliksiz su seviyeleriyle karıştırılması sonucu suyun kirlenmesine ve kullanılamaz hale getirilmesine neden olunmuştur..."

(TMMOB Jeoloji Mühendisler Odası web sitesinde yer alan Türkiye ve Konya Kapalı Havzasındaki su sorunları ve çözüm önerileri erişim 31.05.2022)

Suğla Gölü Beyşehir Havzası içerisinde yer alır. Bu göl, Suğla Ovasına akan Süberte ve Irmak Çayları ile Gökhöyük kanalının sularını ve Beyşehir gölü taşkın sularını toplar. Suğla Gölü’nün oluşturulma amacı Konya-Çumra Ovasının sulanması için rezerv oluşturmaktır.

DSİ tarafından 2003 yılında depolama alanına dönüştürülen Suğla aynı zamanda Beyşehir Gölü ve Apa Barajı regülasyonlarına destek sağlar.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucunda gittikçe düşen yağış miktarı nedeniyle gölü besleyen kaynaklar yetersiz kalmaktadır. Beyşehir'den gelen suyun azalması, var olanın da Çumra ovasına aktarılması sonucu gölün suları çekilmekte, kara parçaları ortaya çıkmakta sualtı bitkileri yüzeye gelmekte ve geçimlerini balıkçılıkla sağlayan göl çevresindeki köylüler çok ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.

Suğla Gölü iklim krizinden doğrudan etkilenmiş bir su havzasıdır ve etkilenmeye devam etmektedir.   

Derivasyon kanalları ile Beyşehir ve Seydişehir’den gelen suların bir kısmı Susuz Köyü yakınındaki drenaj istasyonundan Suğla Rezervuarına akıtılıyor. Yeterli yağış olmaması ve suyun Çumra ovasına verilmek üzere çekilmesi nedeniyle Suğla Rezervuarına nadiren su pompalanmaktadır.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Sulama için yapılan beton kanallar bir süredir kullanılmıyor. Suğla Gölü, doğal su havzası olma vasfını büyük oranda yitirdikten sonra baraj gölüne dönüştürülmüş ve çevresindeki tarlaların sulanması için beton kanallar yapılmıştır.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Seydişehir-Bağarası bölgesinden geçen Akçay Deresi yağışlı mevsimlerde bile dolmuyor. Dere ıslah projesiyle duvarlar arasına alındığı için çevrede yaşayan birçok canlı olsa mevcut suya ulaşamamaktadır.

(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Menekşe Tosun evinin yakınındaki bahçede çalıştıktan sonra kurumuş derenin üstündeki tahta köprüden geçiyor. Önceden dere hiç kurumaz, bahçeler ve tarlalar dereden çekilen suyla sulanırmış.

(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Suğla'yı besleyen kaynaklardan Gülyüzü Köyü’nün çobanı, Akçay Deresinin yatağında hayvanlarını otlatıyor. Akçay Deresi geniş yatağında ince ve durgun bir su olarak kalmış.(Fotoğraf: Aysel Altun)

Suğla Gölü kenarına kurulmuş balıkçı barınağı artık kullanılmıyor. Köyler Suğla Gölü’ne birkaç kilometre uzakta olduğu için balıkçılar avadanlıklarını yerleştirdikleri barınaklar kurmuşlar.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Gölde suların çekilmesiyle birlikte balıkların azalması nedeniyle balıkçıların terk ettikleri teknelerden biri kıyıda çürüyor.

(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Menekşe ve Salim Tosun sabahın ilk ışıklarıyla ağlarını topluyor. Ağlarda hiç balık yok. Yağışların azalması ve suyun Çumra ovasına verilmek üzere çekilmesi sonucu Suğla Gölü’nün suyu azalmaktadır. Birçok köylü balıkçılığı bırakmış.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Susuz köyünde yaşayan Menekşe Tosun suların çekilmesiyle gölün ortasında oluşan kara parçası üstünde kahvaltı hazırlıyor. Balığa çıktıları eski günlerde kahvaltıyı teknede yaparlarmış.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Suğla Gölü’nde suların çekilmesiyle birlikte kara parçaları oluşuyor, sazlık alanlar çoğalıyor ve sualtı bitkileri yüzeye çıkıyor. DSİ tarafından 2003 yılında depolama alanına dönüştürülen Suğla, Beyşehir Gölü ve Apa Barajı regülasyonlarına destek sağlamak ve Konya-Çumra projeleri için su depolamak amacıyla rezervuar olarak kullanılmaya başlamış(Fotoğraf: Aysel Altun)

Susuz köyünün en yaşlısı İsmet Yıldırım, köyü ve Suğla Gölünü anlatıyor. Çocukluğunda Göl taşarak köye kadar gelir, evlere su basar, yılanlar ve kurbağalar yüzermiş.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Susuz Köyü Suğla Gölünün taşkınlarından korunmak için yamaca ve kayalık yükseklere kurulmuş.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Susuz köyündeki bir kuyunun başında Döndü Girgin “bir zamanlar bu kuyu dolar taşar, tarlalarımız su altında kalırdı. İlerdeki düden bunun suyunu çekmeye yetmezdi” diyor. Köylüler bu kuyulara “su çıkan” anlamına gelen “böğer” demekteler. Bu kış yoğun yağışın ardından birkaç hafta önce taşmış ancak hemen sonra su tekrar çekilmiş. Suğla Gölü depolama alanı haline getirilmeden önce düdenler sayesinde göldeki taşkınlar doğal yollarla yer altına gidiyormuş.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Göle sınırı olan Susuz köyünün bereketli toprakları ekim için hazırlanıyor. Göl baraja çevrilmeden önce, su taşmalarıyla gelen mil toprağın daha bereketli olmasını sağlarmış.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Susuz Köyünden Döndü Girgin ve Hikmet Girgin yağışların başlaması nedeniyle arpa ekili tarlalarındaki yağmurlama sisteminin borularını topluyorlar. Suğla Gölü etrafındaki 65.000 dönüm çok verimli topraklar bölge tarımında önemli bir yere sahiptir. Bu alanda buğday, arpa, şeker pancarı, patates, silajlık mısır, dane mısır, kuru fasulye, nohut, bezelye ve fiğ gibi yem bitkileri ekilmektedir. Ancak gölün rezervuar alanına çevrilmesinden sonra verim oldukça düşmüş.(Fotoğraf: Aysel Altun)

Susuz Köyü meydanında kadın ve çocuklar akşam yayılımdan gelen hergele sürüsünü bekliyorlar. 70 haneli Susuz Köy'ünde yaklaşık 550-600 büyükbaş hayvan beslenmektedir. “Hergele” diye anne sütünden kesilmiş danalara denmektedir.(Fotoğraf: Aysel Altun)

Susuz Köyü meydanında köylüler yayılımdan dönen hergele sürüsündeki hayvanlarına evlerinin yolunu öğretiyor.(Fotoğraf: Aysel Altun)

Menekşe Tosun terk edilmiş bir evin önünde akşam üstü sürüyle birlikte dönecek ineğini bekliyor.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Susuz köyünde kapıları sadece yaz aylarında açılan çok sayıda ev bulunuyor. Suğla Gölü çevresindeki diğer köyler gibi burada da genç nüfus hızla azalmaktadır. Balıkçılığın bitmesinden sonra köylerde tarım ve hayvancılık başlamış ancak son yıllarda yem maliyetlerinin yükselmesi bu işi de gençler için çekici olmakta çıkarmış.(Fotoğraf: Nejla Can Güler)

Baharla birlikte Suğla Gölü’ne gelen bir leylek yol üstünde bekliyor. İklim değişikliği nedeniyle azalan su miktarı diğer canlıların yanı sıra göçmen kuşları da olumsuz etkilemektedir.(Fotoğraf: Aysel Altun)

Sularının çekildiği Suğla Gölü’nün tabanı çorak bir arazi görünümünde. (Fotoğraf: Nejla Can Güler)